Çalkantılı ortamda ‘’NE’’ ve ‘’NASIL’’ın kola kola girmesi ve uyum içinde birlikteliğini sürdürüp azami şirket değerini oluşturması ancak etkin değişim yönetimi ve liderlik ile mümkün olmaktadır.
Şirketlerin içinde bulundukları çevrenin değişim hızı ile şirket içindeki değişim hızının birbiri ile ilişkilendirilmesi diri ve zinde liderlere odaklanma önceliklerini belirlemede çok önemli rehberlik etmektedir.
Yukarıdaki grafikte yer alan DO bir şirketi çevreleyen ortamın değişme hızını ifade etmektedir; o ortamda başta müşteriler ve rakipler olmak üzere davranışlarıyla çeşitli etki seviyelerinde şirket açısından fırsat ve tehdit olarak algılanabilecek gelişmelerin ortaya çıkmasına neden olan pek çok faktör/unsur yer almaktadır. İO ise şirketin içindeki değişimin hızını ifade etmektedir.
δDO ile δİO arasında üç tür ilişki bulunmaktadır:
δDO > δİO: Bu tür ilişki, söz konusu şirketin içinde bulunduğu ortamın değişim hızından geri kaldığına, kârlılığının ve nakit akımının, böylece geleceğinin tehdit altında olduğuna işaret etmektedir. Aciliyetle değişim için alarm zilleri çalıp, farkındalığı yükseltip, harekete geçmekte çok büyük yarar vardır.
δDO = δİO: Bu durumda, şirket içindeki değişim, dış ortamındaki değişimle at başı seyretmektedir. Bu iyi haberdir; ancak dikkatli olunması gereken bir ortamdır; rehavete kapılmamakta yarar vardır. Çeviklik gösterip, şirketi atağa kaldırmak yerinde olur.
δDO < δİO: Bu ilişiki, şirketin içindeki devinim ve değişimin içinde bulunduğu çevrenin ve endüstrinin ötesinde olduğuna işaret etmektedir. Söz konusu şirket pazar lideri ve oyun kurucusu gibi talihli bir pozisyondadır. Diri ve zindedir. Yerinde rahat durmamaktadır; sürekli yenilikci uygulamalarla mevcut segmentlere rekabetten farklı çözümler sunmaktadır, yeni müşteri segmentlerine yeni-farklı çözümler getirmektedir. Rakiplerini kıskandıracak başarıların arkası kesilmemektedir.
Sizin şirketiniz, acaba, yukarıda tanımlanan üç DO-İO ilişki türünden hangisine uyuyor?
Geleceği bilmek mümkün değil, ancak şirketler ve liderleri geleceği inşa etme konusunda yetkinlik sergiliyebiliyorlar. Geleceğimiz, değerlerimize, stratejik önceliklerimize ve böylece bugün nereye odaklandığımıza göre şekillenebiliyor.
“İnsanlar üçe ayrılır: Olayı gerçekleştirenler, onları seyredenler ve olan bitene hayret edenler” – Bernard Shaw
