Bir önceki yazımda, neredeyse sınırsız adette fırsatı tetikleyecek olan Yapay Zeka (YZ) uygulamalarının küresel olarak 2030 yılına kadar toplam 15.7 trilyon ABD Doları GSYİH (GDP) yaratacağı tahmininden sözetmiştim (Kaynak: https://www. pwc.com/gx/en/issues/ data-and-analytics/publications/artificial-intelligence-study.html).
Bugüne kadar Finlandiya, Hindistan, İrlanda, Kenya, Malezya, Meksika, Yeni Zelanda, Rusya, Singapur, Güney Kore, İsveç, Tunus, Estonya, Danimarka, Avusturya olmak üzere 20 den fazla ülke, Ülke Yapay Zeka Strateji dökümanlarını yayınladılar (Kaynak: https://future oflife.org/national-international-ai-strategies/?cn-reloaded=1). Elektrik ve Electronik Mühendisleri Enstitüsü’de (1884 de A.B.D kurulmuş olan meslek derneği) Yapay Zeka uygulamalarının dayanacağı ahlak ilkelerini yayınlamış bulunuyor (Kaynak: https:// standards.ieee.org/industry-connections/ec/autonomous-systems.html). Strateji dokümanları, dört temel alanla ilgili yol gösterici ilke ve standartları içermektedir: (i) inovasyon ve regulasyon, (ii) bireysel bilgilerin gizliliği ve devletin kişisel bilgilere erişim sınırları, (iii) şeffaflık ve sistemlerin siber saldırılara karşı korunması, (iv) YZ alanında insanları gerekli yetkinliklerle donatmak ve ehil kişilerin ülkeye çezbedilmesi.
Nüfusu 5.5 milyon civarında olan Finlandiya’nın heyecandırıcı-harekete geçirici-ilham verici atılımlarına gözatmak yararlı olacaktır. 2017 Ekim ayında yayınladığı YZ Ülke Strateji Dökümanı ile Finlandiya, Avrupa Birliği üye ülkeler arasında bir ilki başardı. Haziran 2018 de yayınladığı durum raporunda 1 milyon vatandaşının YZ becerilerini güncellemelerinin gerekliliğine işaret etti (Kaynak: https://www.politico.eu/article/finland-one-percent-ai-artificial-intelligence-courses-learning-training/). Bir sonraki strateji raporunun Nisan 2019 da yayınlanacağı duyuruldu; bu raporun, özellikle küçük ve orta büyüklükteki şirketlerin YZ konusunda nasıl biliçlendirilerek, YZ uygulamalarının sunduğu fırsatlardan yaralanma konusunda harekete geçmeleri üzerinde duracağı bekleniyor. YZ bilincinin yaygınlaştırılması ve gerekli yol haritalarının tasarımından sorumlu Ekonomi Bakanı Mika Lintila, ‘YZ alanlarının keşfinde lider ülkeler arasında yer alabilecek mali kaynaklara sahip değiliz, ancak, YZ uygulamalarında geliştereceğimiz becerilerle niş (niche) bir alanda lider/rekabetçi bir pozisyona erişebiliriz. Biz YZ’yı, ülkemiz genelinde dijitalizasyon alanlarında örgütlenme girişimlerimizin amiral gemisi olarak görmekteyiz’ ifadesi net olarak Finlandiya’nın YZ konusunda hedeflediği konumu özetlemektedir.
Finladiya, Estonya ve İsveç ile işbirliği yaparak, YZ test/denemeleri için Avrupa’nın 1 numaralı ‘laboratuvarı’ olma planını yürütmektedir. YZ konusunda bilinçlendirme girişiminin ilk basamağı, nüfusun %1’ne, yani 55,000 civarında vatandaşa, YZ teknolojileri konusunda temel kavramların öğretilmesi olarak belirlendi. Helsinki Üniversitesi tarafından münferid bireylere yönelik eğitim programının hazırlıkları 2017 yazında başladı. Aralık 2017 ortasında eğitim programından mezun olan birey sayısı 10,500 kişiye ulaştı. Helsinki Üniversitesinin eğitim seferberliğine ilave olarak büyük Finli şirketlerin de (Stora Enso, Elisa, Nokia gibi) çalışanlarını hedef alan YZ eğitim-bilinçlendirme seferberliğine katılması temin edildi. Kamu kuruluşlarından Dış İşleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı da bu seferberliğe kendi çalışanlarını eğitmekle destek verdi. Bu iki bakanlığın çalışanlarının ilk grubunun Eylül 2018 de düzenlenen mezuniyet törenine Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö de katıldı.
Microsoft CEO’su Satya Nadella’nın ‘YZ çığır açıcı bir teknolojidir’ ifadesi, yakın gelecekle ilgili çarpıcı bazı öngörülerle desteklenmektedir: 2020 yılına kadar ABD YZ pazarı 40 milyar ABD Dolarını aşacaktır (Constellation Research); 2020 itibariyle ABD’de müşteri-satıcı etkileşimlerinin %85’i insan katılımı olmaksızın yönetilecektir (Gartner); 2020 itibariyle, dijital teknoloji destekli öngörülere/kavrayışa sahip ABD şirketleri, bu yetkinliğe sahip olmayan rakiplerinden yılda 1.2 triyon ABD Doları iş hacmini ele geçireceklerdir (Forrester); Küresel bazda üst yöneticilerin %81’i, 2020 yılı sonu itibariyle, YZ uygulamaları/araçlarının, çalışanlarının yanıbaşında yardımcı-güvenilir danışman olarak yer alacağını kabul ediyor (Accenture); 2025 yılına kadar sürücüsüz araçlar olası kazaların %9’unu önleyerek, 900,000 civarında insanın hayatını kurtarmış olacaklardır (Dünya Ekonomik Forumu); 2019 itibariyle dijital dönüşüm programlarının %40’ı ve IoT programlarının %100’ü YZ kabiliyetleri ile desteklenecektir (International Data Corporation); 2022 itibariyle, müşterilerin yarısı tercihlerini geleneksel markalara alternatif olarak YZ kabiliyetine sahip şirketlerlerden yana kullanacaktır (Accenture).
Küresel olarak artan sayıda şirket YZ teknolojilerinden yararlanarak (i) talep-satış tahminlerinde, (ii) müşteri hizmetleri/ilişkilerinde ve (iii) insan sermayesi yönetiminde üstün avantajlar elde etmektedir. 2017’de YZ ilişkili birleşme-satın alma işlem hacmi 22 milyar ABD dolarına ulaştı. Bu hacim, 2015 yılında gerçekleştirilen iş hacminin 26 katına eşitti. Bu işlemlerin arkasındaki esas amaç YZ uzmanlıkların ana şirket bünyesine katılmaktı. Nitekim, daha gelir üretmemiş startup’ların dahi YZ uzmanlarına aylık 5 bin-10 bin ABD Dolar seviyesinde aylık maaş ödedikleri görülmektedir (Kaynak: Economist, 31 Mart 2018)
Dünya genelinde YZ konusunda duyulan heyecan ve telaş, YZ teknolojilerinin, ateş ve elektriğin keşfinden çok daha fazla insanlığa yarar sağlayacağı şeklinde kanaat bildirimlerine yol açmaktadır.
McKinsey firması YZ teknolojilerinin sadece pazarlama, satış ve tedarik zinciri alanlarına uygulanması ile önümüzdeki 20 yıl içinde küresel çapta 2.7 tirilyon ABD Doları tutarında kazanç temin edileceğini öngörmektedir.
Bugünlere kadar, YZ teknolojilerinin esas menfaattarları çoğunlukla Google, Amazon, Alibaba, Baidu şirketleri oldu. YZ’nın imkan verdiği müşteriye ürün/hizmet önerisi sunma, kişiselleştirilmiş reklam ve tutarlı talep-satış tahminleri kabiliyetleri olmaksızın bu firmaların üstün başarılara erişmesi mümkün olamayacaktı.
Örneğin, Amazon, depolarındaki robotları yönetmekte, paketleme ve teslimat süreçlerindeki optimizasyonu YZ teknolojileri ile gerçekleştirmektedir. Öte yandan, Amazon’un rakibi Alibaba’da lojistik alanındaki verimliliğini ve ödeme işlemlerinin onayı sürecinde kullandığı yüz tanıma yöntemini YZ sayesinde gerçekleştirmektedir.
2015 yılında küresel bazda yüksek stok tutma maliyetinin 470 milyar ABD Doları, yetersiz stokla çalışmanın maliyetinin ise 630 milyar ABD Doları olduğu tahmin ediliyor. Amazon, milyonlarca ürünün satış tahminlerini daha tutarlı yapabilmek ve böylece stok yönetimini daha verimli gerçekleştirebilmek için algoritmaları sayesinde 18 aylık öngörülerde bulunabilmektedir. En fazla zorlanılan ürün grubu giyecekler olduğu ortaya çıkmaktadır; hangi modelin, hangi bedende, hangi depoda, ne adette stokta tutulması zor tahmin edilebilmektedir.
Lojistik firmaları da YZ teknolojilerinden yararlanma konusunda çok gayretliler. Rekabet yoğunluğu maliyetlerin kontrolü konusunda duyarlı olmayı zorunlu kılıyor. Örneğin, UPS, ABD içinde sürücülerinin günlük parkurlarından 1 mil tasarruf ettiklerinde şirket genelinde yıllık tasarruf 50 milyon ABD Dolarına ulaşmaktadır. E ticaret firmaları dahil artan sayıda şirketler YZ destekli insansız hava araçlarına yatırım yapmaktadır. Amazon lojistik alanındaki atılımları ile FedEx ve UPS’in rakibi konumuna yerleşmiştir.
China Merchant bank, WeChat app üzerinden ‘bot’ kullanımı sayesinde günde 1.5-2 miyon soruya yanıt verebilmektedir. Sözkonusu iş hacmi sadece insangücüyle çözülecek olsaydı 7,000 civarında çalışan gerektirecekti. ABD’de yerleşik Caesars otel ve gazino zinciri iki oteli için sanal consierge hizmeti sunarak (cevap ‘text’ olarak gönderilmektedir) insan gücüyle verilen consierge hizmet istasyonunun iş hacminden %30 tasarruf sağlamıştır.
Bir Avusturya bankası, akıllı hoparlörler sayesinde müşteri temsilcilerinin telefonda, kredi talep görüşmeleri sırasında verilmesi gerekirken ihmal edilen bilgileri tespit ederek müşteri temsilcisine eksik kalan bilgilerin hatırlatılmasını sağlamaktadır.
YZ uygulamaları, müşteri hizmetlerine ulaşan ‘text’ formatındaki müşteri sorularına/ taleplerine verilebilecek uygun cevapları otomatik olarak üretebilmekte ve müşteri temsilcisinin onayı ile sistem tarafından otomatik olarak hazırlanmış cevaplar müşteriye süratle yollanmaktadır. Bu uygulamadan yararlanan KLM havayolu şirketi, bir hafta içinde cevap verme kabiliyetini 2 misli artırarak 120,000 adet mesaj seviyesine çıkarken işgücünü sadece %6 oranında artırmıştır.
Cogita ünvanlı bir startup tarafından geliştirilen sistem, müşteri hizmetleri depatmanındaki temsilcilerin, telefonda müşterilere verdikleri cevapları analiz ederek, yeterince saygı-nezaket ifadeleri kullanılmadığının tespiti halinde müşteri temsilcisine uyarıda bulunmaktadır. Bu uygulamadan yararlanan iki sigorta şirketi Humana ve MetLife, bir taraftan telefondaki tavrın iyileştirilmesinin menfaatini yaşarken, bir taraftandan da çalışanlarının performansını ‘on-line’ ölçebilmektedir.
Pek çok şirket, Amazon ve Neflix benzeri müşteriye uygun öneri-teklif sunma araçlarını kullanmaktadır. Örneğin, yatırım bankacılığı ve portföy yönetimi alanında hizmet veren Goldman Sachs şirketinin yatırım uzmanları, müşterilerinden yatırım araçları konusunda telefon aldıklarında, müşterinin ihtiyaçlarına göre alternatif yatırım önerilerini, YZ teknolojileri sayesinde, süratle müşterilerine sunabilmektedirler. Benzer şekilde, Caesars şirketi, müşteri hizmetlerine gelen çağrıların hangi müşteriye ait olduğu ön bilgisi ile çağrıları cevaplamaktadır. Müşterinin harcama bilgisi, sürekliliği, tercihleri dikkate alınarak anında müşteriye uygun kampanya tekliflerini sunabilmektedir.
İşten ayrılan çalışanların oranlarını düşürmek üzere YZ destekli programlar geliştiren Arena ünvanlı startup, istihdam sürecinde elde edilen verilerden hareketle kişinin işte ne kadar süre kalacağına dair tahminler üretebilmektedir. Arena’nın tepe yöneticisi hizmet verdikleri hastane ve bakım evlerinde işten ayrılma oranlarını, tasarladıkları algoritmalarla %38 oranında düşürdüklerini bildirmiştir.
Ne dersiniz, YZ teknolojileri, elektriğin keşfinden çok daha büyük yararlar sağalayabilecek mi?